Doğa Konseptli Eğitim Modeli ile çevre konusundaki duyarlılığını, eğitim felsefesinin bir parçası olarak benimseyen Doğa Okulları, her yıl 22 Mart Dünya Su Günü’nü birçok etkinliğin yer aldığı organizasyonlarla kutluyor.

Dünya’nın en büyük çevre sorunlarından olan “Susuzluk ve Küresel İklim Değişikliği”ne karşı bilinçlendirme ve farkındalık oluşturmak adına Denizli Doğa Okulu Anaokulu ve ilkokul öğrencileri, hazırladıkları ''Dünyanın en önemli konuSU'' isimli çalışmalarını özel bir hastanede sergiledi.

Hastane personeli, hastalar ile hasta yakınlarının ilgi gösterdiği sergide Doğa öğrencileri “SU”ya dikkat çekti, suyun yaşamdaki yerini çizimleriyle anlattı.

Dünyada alanında düzenlenen fuarlar içinde ilk 3’te yer alan MARBLE Uluslar arası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı, kapılarını 22’nci kez sektör temsilcilerine açıyor.

MARBLE 2016’da, Almanya, ABD, Avustralya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Dubai, Endonezya, Hindistan, İngiltere, İran, İspanya, İtalya, Mısır, Romanya, Suudi Arabistan, Ukrayna ve Yunanistan’dan önde gelen firmalarıyla 1700’ün üzerinde firma yer alacak.

DENİZLİ’DEN 78 FİRMA KATILACAK
Fuarda, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen mermer ve doğal taşlar ile taş işlemede kullanılan ekipmanlar sergilenecek. 139 bin metrekare alanda 4 gün boyunca sürecek fuarda, Denizlili 78 firma stant açarak ürünlerini tanıtma imkanı bulacak.

Geçtiğimiz yıl MARBLE’de Denizli 72 firma ile temsil edilmişti.

Denizli Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, kısa süre önce vatandaşlara günlük hayatta birçok kolaylık sağlayacak "Adres Bilgi Sistemi"ni yenileyerek hizmete sundu. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin hayata geçirdiği sistem ile kent genelindeki adres bilgilerinin yanı sıra toplu ulaşım güzergah ve saatlerinden polis merkezlerine, ATM'lerden nöbetçi eczanelere kadar bir çok nokta anlık olarak görülebiliyor. Sistem, bilgisayar üzerinden adres.denizli.bel.tr, mobil cihazlardan ise mobil.denizli.bel.tr internet adresinden çalışıyor. Zamandan tasarrufun yanında vatandaşlara doğru ve güvenilir bilgiler sunan Adres Bilgi Sistemi'ne ayrıca 2015 tarihli hava fotoğrafı görüntüleri ve google sokak görüntüleri de entegre edildi. Mobil cihazlardan girilerek konum bilgilerinin görülebildiği sistemde "Etrafımda ara seçeneği" ile eczane ve sağlık noktaları gibi seçenekler tespit edilebiliyor.

SİSTEM DENİZLİ GENELİNİ KAPSIYOR
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, teknolojiyi yakından takip eden Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşların hayatını kolaylaştırıp zamandan tasarruf etmelerini sağlamak için Adres Bilgi Sistemi'ni yenileyerek hayata geçirdiklerini söyledi. Sistemle Denizli'nin tüm il sınırı adres bilgilerinin bilgisayar, tablet ve mobil cihazlarla kullanılabilecek şekilde yenilendiğini kaydeden Başkan Zolan, "Bu şekilde il, ilçe ve mahalle sınırları kapsamında bulunan yol ve bina bilgileri sisteme aktarılarak adres bileşenlerinden ilgili konumun görüntülenmesi sağlandı. Ayrıca sistemin altlığına yine Büyükşehir Belediyemiz tarafından temini yapılan 2015 ortofoto görüntüler ile google sokak görüntüleri entegre edildi. Sistem özellikle vatandaşlarımızın zamandan tasarruf etmelerinde büyük kolaylık sağlayacak" dedi.

NÖBETÇİ ECZANELER DE ADRES BİLGİ SİSTEMİ'NDE
Adres Bilgi Sistemi'nde kent genelindeki adreslerin tamamının görülmesinin yanında birçok yeniliği de beraberinde sunduğunu kaydeden Başkan Zolan, "Ulaşım başlığı altında Büyükşehir Belediyesi otobüslerimizin güzergah ve saatleri, ‘Önemli Yer’ başlığı altında ise otobüs durağı, Kültür Envanteri, Büyükşehri Belediyesi birimleri, alışveriş merkezleri, konaklama noktaları, polis merkezleri, sağlık noktaları, eğitim kurumları, bankalar, Denizli kart dolum noktaları, eczaneler, kamu kurumları, kültürel tesisler, ulaşım noktaları ve günlük nöbetçi eczaneler gibi Denizli genelinde vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak birçok bilgi yer alıyor" dedi.

Başkan Zolan, sistemde engellilere yönelik kamusal alanlarda erişebilirlik haritasının da yer aldığını kaydetti.

Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ, (DHA)
Sadettin Kıbrıslıoğlu İlkokulu'nda öğretmenler ve Okul Aile Birliği'nin ortaklaşa hazırladığı 'Biz Bize Yeteriz' projesi, beğenildi. Proje kapsamında okulun yanında yaptırılan ve askıların bulunduğu standa öğrenciler ve vatandaşlar kıyafet ve yiyecek bırakıyor.

İhtiyaç sahibi olanlar ise neye ihtiyacı varsa, askıdan alabiliyor. Projeye destek veren bir fırın ve market de her gün askıya ekmek ve yiyeceklerin bulunduğu poşet bırakıyor. Minik öğrenciler de evde giymedikleri yeni kıyafetleri askıya asıyor, harçlıklarından arttırdıklarıyla yiyeceklerle de sosyal yardımlaşmayı öğreniyor.

Sadettin Kıbrıslıoğlu İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Ertuğrul Gümüş, projede asıl amaçlarının öğrencilere değerler eğitimi vermek ve ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmak olduğunu belirterek, "Biz bu projenin sadece okulda kalmasını istemedik. Bunu tüm Denizli'ye duyurmak istiyoruz. İnsanlarımızın ihtiyaç fazlası eşyalarını getirmesini bekliyoruz. Bu yeni kıyafetler de olabilir, eski kıyafetler de olabilir. Burada askıya koyulacak yardımlar ihtiyaç sahipleri tarafından alınacak. Askıya ekmek, gıda, kıyafet koyarak ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacağız. Velilerimiz ve halkımızdan gelen kıyafetleri de biz seçerek düzgün olanlarını askıya bırakıyoruz. İnsanlarımız da buradan ihtiyaçlarını alıyor. Çocuklarımıza fiziki eğitim veriliyor ancak değerler eğitimi verilmiyor. Çocuklar eskisi gibi yardımlaşma ve paylaşmayı bilmiyor. Biz yeniden bu değerleri ön plana çıkarmak istiyoruz" dedi.

DESKİ’den yapılan açıklamada, Merkezefendi’deki Esnaf sitesi yeni su deposunda devam eden yenileme çalışması nedeniyle, yarın 10.00-20.00 saatleri arasında üç mahalleye içme suyu sağlanamayacak.

On saatlik içme suyu kesintisinden Merkezefendi, Yenişehir ve Karaman mahallelerinin etkileneceği bildirildi.

ABD Büyükelçiliği ile Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi TOBAV tarafından düzenlenen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Ankara Sevgi Evleri Kız Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü, Burdur Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, El Ele Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ve Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nca (BAKA) desteklenen "Mutlu Anılar" temalı "Leroy Campbell Yaratıcı Atölyesi"nin duraklarından birisi de Denizli oldu.

Atölye çalışmaları programı kapsamında Denizli'ye gelen ve Büyükşehir Belediyesi Genç Denizli Resim Kulübü ile atölye çalışması gerçekleştiren ABD’li ünlü ressam Leroy Campbell, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'ı da ziyaret etti. Ziyarette sanatçıya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ömer Faruk Özer, Genç Denizli Genel Koordinatörü ve Tiyatro Eğitmeni Hakan Kurt ile Genç Denizli Kulübü üyeleri eşlik etti.

DENİZLİ’Yİ BEĞENDİ
Leroy Campbell, atölye programı çerçevesinde Genç Denizli Resim Kulübü öğrencileri ile bir araya geldiğini ifade ederek, proje hakkında bilgi verdi. Gençlerde var olan yeteneği ortaya çıkarmak istediklerini belirten Campbell, "Kendimi Denizli'ye aitmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır burada yaşıyormuşum gibi hissettim ve Denizli'yi çok beğendim" dedi.

ZOLAN: GELECEĞE SAHİP ÇIKIYORUZ
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ise, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, gençlere fırsat verildiğinde çok başarılı işler çıkardıklarını söyledi. Tarihi Merzeci Değirmeni'ni restorasyon sonrası Genç Denizli'ye tahsis ettiklerini anlatan Zolan, Genç Denizli bünyesinde resim, tiyatro, hat sanatı, gezi gibi birçok kulüp kurduklarını kaydetti.

Gençlerin her zaman yanlarında olacaklarını yineleyen Zolan, üniversite öğrencilerinin de yoğunlukta olduğu Kınıklı Mahallesi'ne Denizli Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi yapacaklarını, birçok yatırımla geleceğe sahip çıktığını sözlerine ekledi.

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
Halk Müziği sanatçısı Ozanca, hayalini kurduğu ilk albümünü çıkardı. Ege'den isimli albümünde Denizli, Aydın, Muğla ve Burdur yöresinden 10 türküye yer veren sanatçı, çıkış parçası olan 'Erik Dalı Gevrektir' şarkısına da klip çekti.

Bekilli’de yapılan klip çekiminde Ozanca’nın eşi, oğlu, amcası ve köpeği rol aldı. Albümünün piyasaya çıktığını ve ilgi gördüğü belirten Ozanca,, albümün tanıtım konserinde gelirin sokak hayvanları için harcanacağını söyledi.

Albümdeki 'Erik Dalı Gevrektir' klibinin aile sıcaklığı içinde çekildiğini ifade eden sanatçı, "10 türküden oluşan albümümüzü tamamladık. Kendi ailemin de oynadığı sıcak bir klip oldu. Konusunu kendi yazdığım bir klip çektik. Albümde Muğla, Denizli, Aydın ve Burdur türküleri var. Albümün çıkış parçası olan türkünün klibinde amcam Baki Karpuz, eşim Neşe Kaya Karpuz, oğlum Deniz Kaya Karpuz oynadı. Hepsi çok güzel oyunculuklar çıkardı. Hatta köpeğim bile oynadı. Çok güzel bir aile klibi oldu. Albümün tanıtımı için konser düzenleyeceğiz. Buradan elde edilen gelirin bir kısmını sokak hayvanları için kullanacağız" dedi.

Kaza Denizli-İzmir Yolu’nda meydana geldi. İzmir yönüne seyreden otomobilin sağ arka lastiğinin patlaması nedeniyle sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Yan yatan ve bir süre sürüklenen aracın sürücüsünün yardımına çevrede bulunan vatandaşlar koştu.

Araçtan çıkarılan sürücü kazayı yara almadan atlatırken, otomobilin sağ arka tekerleğinin kopması kazanın boyutlarını gözler önüne serdi.

Merkezefendi Belediyesi’nin 5 bin bisiklet dağıtımıyla ilgili okullarda düzenlenen törenler devam ediyor. Bugün de Hacı Halil Bektaş Ortaokul’unda tören yapıldı. Okulun 5. sınıf öğrencilerine verilecek 106 bisiklet için çocuklara ders sırasında slogan ezberletilmesi, öğrencilere üzerinde belediyenin logosu olan “Merkezefendi ile büyüyoruz” yazılı tişörtler giydirilmesi, şapka aktırılması ve “Başkan geldiğinde slogan atacaksınız, alkış tutacaksınız” talimatının verildiği iddiası Eğitim-İş Sendikası Denizli Şubesi’nin tepkisini çekti. Özbay, şu açıklamayı yaptı:

“1 SAAT BOYUNCA SLOGAN ÖĞRETİLDİ”
“Çocukların ders göreceği saat içinde, velilerle beraber öğrencilere ‘Merkezefendi Belediye Başkanı geldiğinde alkışlayacaksınız’ talimatı verildi. ‘Merkezefendi Belediyesinin şapka ve tişörtlerini giyeceksiniz’ denilerek, çocuklara 1 saat boyunca ‘Arabadan iniyoruz, bisiklete biniyoruz’ sloganı öğretildi. Ders sırasında bu 20’şer defa tekrar ettirildi. Merkezefendi Belediyemiz, Muhammet Subaşıoğlu anonsunu duyduğunuzda alkışlayacaksınız diye talimat verildi.

“BENİ İSTEDİĞİM ZAMAN KONUŞTURURLAR MI?”
Atatürk Düşünce Derneği veya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak bir proje başlatsam, bisiklet dağıtsam, istediğim zaman konuşturacaklar mı? Ya da bunu izin almadan yapma hakkına sahip miyim?

Şimdi bunlar, ‘biz bu belediyeyi kazandık. Belediye sınırları içerisinde ben ister okul olur, ister evin, parkın bahçesi olur biz karışırız. Biz yaparız’ diyorlar. Siz bunu şov amaçlı yapmıyorsanız, ççocukların hepsine bir ders boyunca bu tişört ve şapkaları neden giydirdiniz? Mikrofonla herkes bisikletinin yanına geçecek, velilerle beraber Merkezefendi Belediye Başkanımız geldiğinde alkışlayacaksınız talimatları neden verildi? Siz bu çocuklardan ne istiyorsunuz? Ama onların rektörleri diyor ya ‘cahil insan lazım. Sorgulamayan insan lazım.’ Bunlar da atasözünü öğrenmişler ağaç yaşken eğilir sözü ile bisiklet vererek o yolu izliyorlar. Derste iki tane çocuğum ne dedi biliyor musunuz? Öğretmenim bu kadar olur mu? Biz bisikletİ alamıyor muyuz? Bu bisikleti vererek mi bizi kendilerine alkışlatacaklar? Bakın bu sözleri çocuklar söyleyecek hale geldi.

‘SAYIN MAHMUT OĞUZ SEN KİMSİN DİYORLAR’
İl Milli Eğitim Müdüründen izin yok. Çok net söylüyorum: İzin almadan bunu istediğimiz yerde, istediğimiz zaman yaparız. İl Milli Eğitim Müdürüne de ‘Sayın Mahmut Oğuz sen kimsin’ diyorlar. Çünkü Milli Eğitim Müdürü, bugün bana 'bu konu hakkında bilgim var, iznimiz var’ diyemiyor. Aslında şunu söylüyorlar. ‘Biz Mahmut Oğuz’dan izin almayız. Milli Eğitim Müdürü’nden izin almayız. Biz belediye başkanıyız, AKP’yi temsil ediyoruz. Temsil ettiğimiz için Türkiye’nin ve Denizli’nin her yerinde istediğimiz propagandayı yaparız’ diyorlar.

Çocukların üzerinden ellerinizi çekin gerçekten bir iyilik yapacaksanız. ‘Sağ elin verdiğini sol el görmemelidir’ derler ya bu erdemi yapalım. Verdiğinizi bile gizlemeyi bunu şov haline çevirmemeyi öğrenin. Bu saatten sonra ben bu çocukları konsantre edip derse mi sokacağım? Buna inanıyor musunuz? Bundan öncede bir ders öncesinde propagandalar yapıldı. Hala daha devam ediyor. Çocuklarımız maalesef bu zihniyetlere bırakılmış durumda. Çok acı gerçekten çok acı.

HOLİGANLARDAN NE FARKI VAR?
Yaşananların İspanya’da, Hollandalı holiganların mültecilere para atıp, onlara şınav çektirip, yerlerde süründürmesi ile ne farkı var? Bugün senin benim vergimle belediyedeki kaynakla çocuklarımıza bisiklet alanlar kendi şovlarını yapıyorlar. Ben ısrarla şunu söylüyorum. Belediyenin bisiklet dağıtmasına, park yapmasına, gezi düzenlemesine karşı değilim ama bunları kendi siyasi şovları haline getirmelerine çocuklarımızın ve velilerimizin istismar edilmelerine karşıyım. Bunun sorumlusu olup da sorumsuzca davranan bunların peşinde el pençe gezen tüm idarecileri ve milli eğitim yetkililerini kınıyorum. Milli Eğitim Müdürü’ne de bu konu hakkında sorular yönelttim ama bir cevap veren yok. Çok sert bir şekilde kınıyorum. Yazık diyorum.

Ankara ve İstanbul’daki terörist saldırıların yaraları henüz tazeliğini korurken, olası terör olaylarına karşı alınan güvenlik önlemleri de artırıldı.

Kente giriş-çıkışlar kontrol altında tutulurken, alışveriş merkezleri, otogar ve havaalanı gibi insan yoğunluğunun bulunduğu mekanlarda da önlemler daha da yoğunlaştırıldı.

HAVAALANINDA TOPLANTI YAPILDI
Bu kapsamda herhangi bir olay yaşanmaması için uluslararası hava ulaşımına da açık olan Çardak Havaalanı’nda bugün Vali Şükrü Kocatepe başkanlığında güvenlik toplantısı yapıldı. Toplantıya Vali Yardımcısı Ekrem Büyükata, Çardak Kaymakam Vekili Mehmet Deniz Arabacı, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, İl Jandarma Komutanı Albay Cengiz Yıldız, Çardak Hava Meydan Komutan Vekili Yarbay Belgin Kurt, DHMİ Çardak Hava Meydan Müdürü Soner Tuğral, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Erdinç Gündüz, Havaalanı Şube Müdürü Murat Onaylı, Çardak İlçe Emniyet Amir Vekili Gökhan Özdemir ve İlçe Jandarma Komutanı Astsubay Kıdemli Başçavuş Mehmet Yayla katıldı.

Vali Kocatepe, toplantıda İçişleri Bakanlığı’nın havaalanındaki güvenlik önlemleri konusundaki talimatını, Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu’nun 10 Şubat 2016 tarihli 26. toplantısında alınan kararları anımsattı. Bu doğrultuda alınan önlemler gözden geçirildi, eksiklik ve ihtiyaçlar konusunda bilgi alındı.

“ÖNLEMLERİ AYIRIM YAPMADAN UYGULAYIN” TALİMATI
Toplantının ardından havaalanında incelemeler yapan ve görevli personelle görüşen Vali Şükrü Kocatepe, polis ve özel güvenlik görevlilerine “güvenlik konusunda tavizsiz olunması, muhatapları tanıdıkları kişi dahi olsa kuralların eksiksiz uygulanması” talimatını verdi. Kocatepe, herkesin risk taşıyabileceğini, ayrım yapılmadan gereken işlemin uygulanmasını, dikkat çeken, şüpheye düşülen olumsuz bir durumla karşılaşılması durumunda ise gerekli önlemlerin alınıp, hemen üstlerle irtibata geçilmesini istedi.

Son aylardaki intihar olaylarına bir yenisi daha eklendi. Saraylar Mahallesi 462 Sokak’taki olayda, mobilya imalatçılığı yapan E.K. henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı kendisini iple evin tavanına astı.

Bu arada eşinin intihar girişiminden habersiz odaya giren R.K., şok geçirdi. Eşini asılı olarak gören R.K., hemen bıçakla ipi keserek eşini yere indirdi ve 112’yi arayıp acil yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık ekibince Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırılan E.K. kurtarılamadı.

İntihar eden mobilya imalatçısı E.K.’nin cenazesi Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ndeki Adli Tıp’ta yapılan otopsinin ardından, ikindi namazına müteakip Kelleci Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Akşam saatlerinde meydana gelen kaza ucuz atlatıldı. Denizli – İzmir karayolunda seyreden TIR ile otomobil çarpıştı. Kazada, çarpmanın etkisiyle savrulan ve işaret levhalarını devirerek yaya yoluna giren otomobilin sürücüsü ağır yaralandı. TIR sürücüsü ise kazadan hafif yaralı olarak kurtuldu.

Olay yerine sevk edilen sağlık ekibi, yaralıyı Sarayköy Devlet Hastanesi’ne götürürken, kazayla ilgili soruşturmaya da başlandı.

İl Sağlık Müdürü Dr. Şükrü Arpacı, "Dünya Tüberküloz Günü'' dolayısıyla yaptığı açıklamada, veremin dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini, dünya nüfusunun üçte birinin vücuduna verem mikrobu aldığı, bu mikrobu alanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali bulunduğunu ifade etti.

Verem mikrobunun güneş görmeyen ortamlarda uzun süre canlı kalabildiğine dikkat çeken Arpacı, 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu taşıyan, bağışıklığı baskılayan tedavi alan, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri, ideal vücut ağırlığının 90’ından daha az kiloda olanlar, sigara içenler ve alkol kullananların risk grubunu oluşturduğunu kaydetti.

Hastalığın “2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı” gibi belirtileri olduğunu anlatan Arpacı, “İki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde verem ilaçları Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz olarak verilmektedir. Dört veya beş ilaçla 6-9 ay süre ile tedavi verilmektedir” dedi.

Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Kadem Özbay, 3 Mart’ta Pamukkale Kaymakamlığı önünde yaptığı basın açıklamasında, bir ilçedeki Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli şube müdürünün, okul müdürlerine mesaj atarak, “Öğrencilerin Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in hayatı, temel dini bilgiler derslerini seçmesi için çalışma yapılması” talimatını verdiğini, bunun ardından öğrenciler üzerinde baskı kurulduğunu iddia etmişti.

“İl Milli Eğitim Müdürü’nü, Vali’yi göreve çağırıyoruz. Eğer görevinizi yapmazsanız bu ismi biz açıklayacağız” diyen Özbay, bu çağrısı yanıtsız kalınca, düzenlediği basın toplantısıyla o şube müdürünün ismini açıkladı.

Özbay, “Sayın müdürlerim; seçmeli derslerle ilgili Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in hayatı, temel dini bilgiler derslerinin seçilmesi için gerekli çalışmaların yapılması, gerekli yönlendirmenin yapılması, bu dersleri seçmenin artırılması, ders seçim oranlarının bildirilmesini rica ederim” yazılı mesajın Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli şube müdürü Resul Çövüt tarafından gönderildiğini iddia etti.

Çövüt ile bu girişimini engellemediği gerekçesiyle Pamukkale Milli Eğitim Müdürü Reşat Erdoğan hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirten Özbay, “Seçmeli dersler ilgili yönetmelikte belirtildiği gibi veli, rehber öğretmen ve sınıf öğretmeninin bilgisi ile öğrenci tarafından seçilmelidir” dedi.

DTO mart ayı meclis toplantısı Habib Yıldız başkanlığında gerçekleştirildi. Gündemde yer alan konuların ele alındığı toplantıda DTO Başkanı Necdet Özer de, ekonomik ve siyasi gelişmelerle ilgili değerlendirmeler yaptı.

FED’in faiz artırımını erteleyeceği beklentisinin sermaye piyasalarını etkilediğini kaydeden Özer, Türkiye ve benzeri ülkelere, gelişmiş ülkelerden sermaye girişinin başladığını, bunun sonucunda piyasalarda “bahar havası” olarak tanımlanan olumlu gelişmenin ortaya çıktığını söyledi.

“CARİ AÇIK DÜŞÜYOR”
Türkiye’de mali disiplinin sürdüğünü ifade eden Özer, “Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen jeopolitik risklerde önemli ölçüde azalma meydana gelmiştir. Avrupa Birliği ile mali ve bütçe konularını içeren 33 faslın açılması ve vize serbestliği konularındaki gelişmeler ekonomide iyimserlik oluşturmuştur. Cari açık düşmeye devam ediyor, yıllık 30 milyar dolar civarına yaklaşmıştır. Enflasyon ve işsizlik oranlarında da iyileşme görülmüştür. Ancak bazı konularda atılması gereken adımlar vardır. Özellikle genç ve kadınlarımızı girişimciliğe daha fazla sevk edecek etkin mekanizmaları oluşturmamız gerekmektedir” dedi.

“KADINLARIN GİRİŞİMCİLİĞE ÖZENDİRİLMESİ ÖNEMLİ”
Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların girişimciliğe özendirilmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı-TOBB ortaklığında bir çalışma başlatıldığını anımsatan Özer, “Bu konuda, 12 Mart’ta 81 ilden kadın girişimciler kurullarına üye 400 kadının katılımıyla, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Dr. Sema Ramazanoğlu'nun himayelerinde gerçekleşen ‘Kadın Girişimci Zirvesi’nin önemi büyüktür. Denizli’den başlatılan bu zirveyle kadınlarımızın girişimciliğe daha çok özendirileceğine inancımız büyüktür” diye konuştu.

“ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖNELME VAR”
Teşviklere de değinen Özer, “2016 yılı ocak ayı itibariyle ilimizde teşvik alan yatırım tutarı 72 milyon TL’ye yükselmiştir. Bu teşviklerin 2’si hizmet, 4’ü imalat ve 14 adedi de enerji sektörü için alınmıştır. Enerji sektörüne önemli oranda yönelmenin olduğu görülüyor. Bu da iklimi ve doğal değerler yönünden zengin kaynakları bünyesinde barındıran Denizli'miz adına sevindirici bir gelişmedir” ifadesini kullandı.

DTO Başkanı Necdet Özer, Denizli’de 2015 yılı aralık ayı sonu itibariyle 4/a kapsamında kayıtlı istihdamın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.37 oranında artarak 200 bin 732 kişiye yükseldiğini, şubat ayı sonu itibariyle odaya 278 firmanın kayıt yaptırdığını, 120 firmanın da kaydını sildirdiğini, odaya kayıtlı 12 bin 70’i faal, 3 bin 7’si askıda olmak üzere toplam 15 bin 77 kayıtlı üye bulunduğunu sözlerine ekledi.

Denizli Ticaret Odası, ay içinde önemli etkinliklere imza attı, üyelerini ve Denizli iş dünyasını yakından ilgilendiren düzenlemeler gerçekleştirdi. Denizli Ticaret Odası’nın gerçekleştirdiği etkinliklerden bazıları şöyle:

DTO ÜYELERİNE TERMAL TEDAVİDE İNDİRİM
Denizli Ticaret Odası ile Karahayıt’ta faaliyet gösteren Nobel Tıp Merkezi arasında imzalanan protokol ile üyelere önemli bir fırsat sunuldu. Protokol ile Denizli Ticaret Odası üyeleri ve üyelerin bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tedavileri kapsamında alacakları termal sağlık hizmetlerinde yüzde 25 indirim sağlandı.

İmzalanan protokole ilişkin değerlendirmeler yapan Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer, üyelerinin menfaatleri doğrultusunda termal tedavi hizmetleri için anlaşma imzaladıklarını belirterek, Denizli Ticaret Odası olarak sundukları yeni hizmetin üyelerine hayırlı olmasını diledi.

Başkan Özer, Denizli Ticaret Odası’na kayıtlı 15 bin üyeye ve onların ailelerine sunulacak termal sağlık hizmetleri konusunda işbirliği sağladıkları için mutluluk duyduklarını söyleyerek, "Karahayıt’ta hizmet veren Nobel Tıp Merkezi, üyelerimizin yanı sıra Ticaret Odası çalışanlarına yönelik anlaşma yaptık. Merkez, çağdaş teknolojik altyapısı ile modern bir kaplıcanın sunduğu doğal tedavi olanaklarını, suya dayalı tedavi yöntemlerini ve robotik rehabilitasyon sistemleri ile hizmet verecektir” dedi

Denizli Ticaret Odası’nın üyeleri için verdiği hizmete katkı sağlayarak, termal tedavi konusunda çözüm ortağı olması dolayısıyla Nobel Tıp Merkezi’ne teşekkür eden Özer, “Denizli Ticaret Odası'na kayıtlı üyelerimiz ve bakmakla yükümlü oldukları birinci dereceden yakınlarının (eş, çocuk, anne ve baba) SGK'ya fatura ederek gerçekleştirebildiği sağlık/tedavi hizmetleri talepleri, Özel Nobel Tıp Merkezi tarafından SGK'lı hastalara uygulanan güncel muayene ve tedavi ücret fark bedeli üzerinden yüzde 25 indirim sağlanacak. Ayrıca SGK ödeme listesinde yer almayan spinal dekompresyon (bel ve boyun fıtık cihazı) ve SGK ödeme listesinde bulunan ve felç hastalarında kullanılan robotik rehabilitasyon cihazları tedavi ücret farkları Özel Nobel Tıp Merkezi'nin güncel fiyat listesi üzerinden yüzde 25 indirim yapılacak. Termal tedavi hizmetimizin üyelerimiz ve personelimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

“YAPISAL REFORMLARA ODAKLANMAMIZ LAZIM”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu "Kişi başına düşen milli gelirimizi tekrar yukarıya çıkarabilmek için daha önce yaptığımız gibi yapısal reformlara odaklanmamız lazım" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin 2015 yılında 10 bin dolardan 9 bin dolar seviyesine düştüğünü belirterek, “Kişi başına düşen milli gelirimizi tekrar yukarıya çıkarabilmek için daha önce yaptığımız gibi yapısal reformlara odaklanmamız lazım. Türkiye'nin ilk önceliği bu olmalı. Ekonomideki yapısal reformları yapmadan zenginleşebilmek mümkün değildir. Zengin olmak mecburiyetindeyiz. Zengin olmanın yolu da rakiplerimizle rekabet edebilir hale gelmemizdir. Zaten hükümetimizin açıkladığı '25 Öncelikli Dönüşüm Programı' bunları kapsıyor. Önceliğimizin bu olması lazım. Sizlerin ve bizlerin sıkıntısı var mı? Var. Özellikle asgari ücretteki yüzde 30'luk artış, maliyetlerimizi rakiplerimize göre epey artırdı. Dünyada en yüksek asgari ücrete sahip 3 ya da 4 ülkeden biriyiz. Baktığınız zaman hükümetimiz asgari ücretliye 100 lira maddi destek çıktı. Bu bir yıl için geçerli. İnşallah önümüzdeki yılda bunların devam etmesi için talebimiz olacak” dedi.
İş gücü piyasası reformuna hızlı ve acil bir şekilde ihtiyaçları olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, 140 milyar dolarlık ihracatı, dünyadaki istihdam üzerindeki en yüksek vergi yükü olan ülke olmalarına rağmen yaptıklarını belirtti. İstihdam üzerindeki vergi yüklerinin şu anda yüzde 60'lar civarında olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Dünyaya baktığımız zaman bunda bir numarayız. Buradaki vergi yüklerinin hızla düşürülmesini istiyoruz. Kıdem tazminatında dünya şampiyonuyuz. Bir yıla bir maaş, 20 yıla 20 maaş. Dünya'da bizimki gibi ikinci bir ülke yok. Bu konuda da hükümetimizin net adımlar atacağına inanıyoruz. Modası geçmiş damga vergisinin de kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geleceğinden umutlu olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Türkiye şu anda dünyanın en zengin 18 veya 19 ülkesinden biri. Biz, ilk 10'a girmek istiyoruz. Allah'ın izniyle geçmişte nasıl 18'e getirdiysek, ilk 10'a da sokacağız. Ondan sonra bir hedefimiz daha var. Onu da bizden sonraki nesil yapacak inşallah, ülkemizi dünyanın bir numarası haline getirmek. Bunu da siz yapacaksınız. Allah yar ve yardımcınız olsun. Bir tek ne olur birbirimizin eksiğini aramayız. Hepimiz eksiklik ve noksanlık üzerine yaratılmışız. Allah ülkemizde birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Eğer birlik ve beraberliğimizi bozmazsak, bizi kimse tutamaz.”

BİLİŞİM MUCİTLERİ DENİZLİ'DEYDİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu organizasyonuyla Startup Weekend Denizli’de gerçekleştirildi.
Uluslararası bir etkinlik olan Startup Weekend, Samsung ve Habitat tarafından yürütülen Bilişim Mucitleri Projesi kapsamında düzenlendi. TOBB Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu, Uluslararası Girişimcilik Merkezi ve Viveka tarafından desteklenen organizasyona katılan girişimciler, öncelikle iş fikirlerini ortaya attı. Daha sonra sunulan fikirler içinden en iyileri seçilip takımlar kuruldu. Takım kurulumunun ardından fikirler, şirketleşme sürecine alındı. Murak Gök, Koray Yıldız, İdil Şerifoğlu, Özümcan Demir, Ahmet Gözüaçık, Onur Can Sert, Barış Okur, Burcu Gökgöz ve Emin Okutan gibi mentorlar (akıl hocaları) girişimcilere yön gösterdi ve son olarak ekipler jüriye sunumlarını yaptı.

Samsung Türkiye Kamu Sektörü Direktörü Dr. R. Erdem Erkul, Samsung Kurumsal Çözümler Müdürü Mustafa Özçilingir, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, IDE Danışmanlık Kurucu Ortağı İsmet Benli ve TOBB Denizli Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Civan Sözkesen’den oluşan jüri üyeleri tarafından dikkatle izlenen sunumlar sonucunda ilk üç fikir belirlendi. Dereceye giren ilk üç ekibe, çeşitli hediyeler verildi.

Startup Weekend etkinliğinin çok verimli geçtiğini belirten TOBB Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Civan Sözkesen, “Katılımcılarımız 48 saatte teknoloji tabanlı iş fikirleri eğitimi aldı. Bu eğitimler sırasında mentorların yönlendirmeleriyle şirket kurma aşamasına gelindi. Zaten bizlerin ihtiyacı olan ortaya atılan fikirlerin ve projelerin nasıl hayata geçirilmesiydi. Etkinliğimizde bunların uygulamaları olarak hayata geçirilmesi girişimci ve girişimci adaylarımız için çok faydalı oldu” dedi.

TOBB Denizli İl Genç Girişimciler Kurulu’nun koordinatörlüğünü yürüten Denizli Ticaret Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer, girişimciliği her zaman desteklediklerini vurgulayarak, “Biz Denizli Ticaret Odası olarak girişimciliği önemsiyoruz. Startup Weekend etkinliğinin gençlerimiz için faydalı olması doğru işler için destekler sağladığımızı gösterdi. Denizli Ticaret Odası olarak girişimci potansiyelinin arttırılması için desteklerimizi devam ettireceğiz” diye konuştu.

MMO’DAN DTO’YA ZİYARET
Makina Mühendisleri Odası’nın Tefik Demirçalı başkanlığındaki yeni yönetimi, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer’i ziyaret etti. Başkanlık makamındaki ziyarette Özer, Makina Mühendisleri Odası’nın yeni yönetim kurulu üyelerini tebrik ederek, hayırlı olmasını diledi. Denizli’nin menfaati için sivil toplum örgütleri ile işbirliği içerisinde önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Özer, Makina Mühendisleri Odası ile de çeşitli ortak projeler gerçekleştirebileceklerini söyledi.

Başkan Necdet Özer’e kendilerini kabul etmeleri dolayısıyla teşekkür eden Denizli Makina Mühendisleri Odası Başkanı Demirçalı, Denizli Ticaret Odası’nın faaliyetlerini yakından takip ettiklerini ve beraber önemli çalışmalara imza atmak istediklerini ifade etti.

TOBB DENİZLİ İL KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU’NDAN ZİYARET
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Denizli İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Semra Akça Acar, Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer’i ziyaret etti.
Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette, Başkan Acar’ın yanı sıra TOBB Denizli İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Neşe Ataş ile İcra Komitesi Üyesi Fikret Çınar hazır bulundu. Kadın Girişimciler Kurulu olarak gerçekleştirdikleri projeler hakkında Başkan Özer’e bilgi veren Acar, bu projelerde Denizli Ticaret Odası’nın her zaman yanlarında olmaları dolayısıyla teşekkür etti.

Başkan Özer, TOBB Denizli İl Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler Kurulu’nun koordinatörlüğünü Denizli Ticaret Odası’nın yürüttüğünü hatırlatarak, “Biz her iki kurulun da hem Denizli hem bölgemiz hem de ülkemiz için önemli faaliyetlere imza attıklarını görüyoruz. Bu nedenle de her türlü etkinliklerde maddi ve manevi desteğimizi veriyoruz. Bundan sonra gerçekleştirilecek projelerde de destek vermeye hazırız” dedi.

Sinema, televizyon ve reklam sektöründeki Ankaralı yapımcıları biraraya getiren “Sol Şerit” filmi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün 2015 yılı içerisinde desteklediği sayılı projeden biri olarak beyazperdede izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

25 Mart’ta vizyonda olması planlanan, Yönetmenliğini İnci Balabanoğlu Ahıska’nın üstlendiği filmin çekimleri 2015 yılının Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Ankara, Eskişehir ve Denizli’de gerçekleştirildi.

FİLM, ÜÇ ARKADAŞIN YOL HİKAYESİNE ODAKLANIYOR
Çocukluktan beri birbirinden ayrılmayan üç arkadaş Cem, Barış ve Volkan; Cem’in düğünü için Ankara’dan Denizli’ye doğru yola çıkmaya hazırlanmaktadır. Fakat daha yolculuk başlamadan aksilikler başlar. Düğüne yetişmek zorunda olan kahramanlarımızın başına türlü belalar gelirken, düğün evindeki krizler de komik ve macera dolu bir yol hikayesine eşlik edecektir. Bu eğlenceli ve komik yol hikayesinin sonu bir düğüne mi yoksa bir bilinmeze mi çıkacaktır?

ANKARA’DAN DENİZLİ’YE BİR YOL HİKAYESİ
Sol Şerit filminin çekimlerinin önemli bir kısmı Denizli’de gerçekleşti. Final sahnesinin çekimi için Delikliçınar Meydanı’ndaki camdan horoz heykelinin etrafına büyük bir set kuruldu. Filmin başrol oyuncuları Deniz Baysal, Cem Aksakal, Sermet Yeşil ve Alper Baytekin’e Denizli halkı yoğun ilgi gösterirken, filmin başka bir sahnesi için İncilipınar Parkı’na da set kuruldu.

25 MART’TA VİZYONA GİRİYOR
Yüzlerce Denizlilinin çekimlerini izlediği Sol Şerit filmi 25 Mart Cuma gününden itibaren Denizli Sanat Merkezi-Cinemaximum Sinemasında Denizli halkıyla buluşacak. Film hafta sonu da diğer salonlarda eş zamanlı olarak gösterime girecek.

“Bana AB’yi Anlat” konulu yarışmaya resim dalında 47, slogan dalında 33 ve öykü dalında 11 eser gönderildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde oluşturulan jürinin değerlendirmesiyle dereceye girenler belirlendi.

Resim dalında, Sarayköy Duacılı Ahmet Güdücü Ortaokulu’ndan Cevriyenur Evci birinci, Merkezefendi Ekrem Başer Ortaokulu’ndan Gülbeyaz Kul ikinci, ODTÜ Koleji’nden Atilla Döngelci üçüncü oldu.

Slogan dalında birinciliği Babadağ Müşerref Yılmaz Ortaokulu’ndan Eda Muslu, ikinciliği Kale Cumhuriyet Yatılı Bölge Okulu’ndan Rabia Mıngır, üçüncülüğü Kale YA-TU Otomotiv Hürriyet Ortaokulu’ndan Emin Tunçkın kazandı.

Kısa öykü dalında Pamukkale Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nden Gamze Yergin birinciliği, Kale Ethem Özsoy Çok Programlı Anadolu Lisesi’nden Betül Özkul ikinciliği, Acıpayam Anadolu Lisesi’nden Gizem Nur Yılmaz üçüncülüğü elde etti.

Denizli elemelerinde birinci olan öğrencilerin eserleri 2-6 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapılacak Türkiye finaline katılacak.

Ferah IŞIK/DENİZLİ, (DHA)
13 Mart Pazar günü 2 milyonu aşkın öğrencinin geleceğini belirlemek için girdiği YGS'de Denizli'de Ali Kurt Temel Lisesi'nde matematik öğretmeni olarak görev yapan Ali Kurt, fizik bölümündeki iki soruyla ilgili tartışmaların ardından matematik bölümünde de ÖSYM'nin açıkladığı sıralamaya göre 15'inci sorunun hatalı olduğu iddia etmişti. Ali Kurt, sorunun bilimsel gerçekliği olmadığını öne sürerek iptal edilmesi için sınavın ardından ÖSYM'ye başvuruda bulundu.

Kurt, "Matematik testinin 15'nci sorusunda tanım kümesinde problem var. Tanım kümesinin tam sayılardan oluştuğu belirtilmektedir. Doğal sayılarla bu işlemde sonuca ulaşılamaz. Soruda kümenin tanımı reel sayılardan oluştuğu şeklinde belirtilseydi, problem olmayacaktı. Tam sayılar kümesini tanım kümesi yapınca bilimsel olarak soru hatalı oluyor. Bu yanlışlığı sadece ben değil birçok matematikçi de görüyor zaten" diyerek, sorunun iptalini istemişti.

ÖSYM, Ali Kurt'un iptal edilmesini istediği matematik sorusu ile fen bilimleri testindeki 9'ncu sorunun iptal edilmesine karar verdi. Denizlili matematik öğretmeni Ali Kurt, "ÖSYM ve Bilim Kurulu'na titiz çalışmaları sonucu teşekkür ediyorum. Sorunun iptal edilmesine sevindim. Öğrencilerin hakkı korunduğu için mutluyum. Herhangi bir matematik sorusunu işaretleyen her öğrenci için iptal edilen soru doğru kabul edilecek" dedi.

İnsan “adını aldığına çeker” denir birinin başkasına benzediğini anlatmak için.
Doğada da böyledir belki. Kara; esmer, siyah, yanık tenli, koyu renk anlamında kullanılır günlük konuşmalarda. Bazen de yer, mevki tarif etmek gerektiğinde. Kara armut, Kara Mehmet, Kara dağ, Karaçay vb. gibi.

Karagöl de böylesi bir tanımlama ile adını almıştır kuşkusuz. Yeşilin koyuluğu, canlılığı ve suyun rengine atıf yapmak istenmiştir belki de. Onlarca, belki de yüzlerce yıl yayla olarak kullanılmış olan bu bölge kendi özelliklerini kendi içinde saklar.

Bir kültürün yaşanıp bittiği yerdir Karagöl. Orada çocuklar dünyaya gelmiş yaşlılar bu dünyadan göçüp gitmiştir. Sevinçler, hüzünler yaşanmış; yağmur, kar yağmış, güneş açıp çevreye ısı-ışık saçmıştır. Karagöl şimdiler de yaşanmış ve kaybolmuş kültürün enkazları üzerindedir.

Bu özel yere gidip görmek, yaşayıp dönmek ve o zaman dilimine ait güzel anları-anıları görseliyle paylaşmak beni mutlu etmiştir her zaman. Bu kez yine kış mevsim sonuna doğru yolumu o tarafa düşürüp ortak payda da buluştuğum dostlarımla hoş zaman geçirmeyi denedim.

Günün ilk saatlerinde Beyağaç merkezinde açık havada kahvaltı ile başlayan macera ilerleyen zamanlarda bölgenin merkeze yakın yaylası Yumaklı’da verdiğimiz mola ile aralanmış oldu.

Yumaklı ki her mevsimde güzelliğini kaybetmeyen insanların baktıkça geçmişe yolculuk yaptığı yerdir. Yaylanın düzündeki yaşlı karaçam altında kurulu çoban evi ve ağıl çok şey anlatır anlayana. 

Mevsim gereği düzlük ve çukur alanlarda toplanan su ortaya bir de göl tarzı görüntü çıkarmış ki ortaya o da ayrı bir güzel. Buralarda fazla oyalanmadan Karagöl bölgesine olan yolculuğumuza devam ediyoruz. 

Göl gediği denilen mevkii den bakınca Karagöl’ü uzaktan görme şansı yakalıyoruz. Kapalı hava nedeniyle yeşilin ve diğer renklerin canlılığını hissetmesek de burada yürüyüp yeşil dokunun içerisinde kaybolup gitmeyi hayal ediyoruz.

Grubumuzla orman içinde epeyce yürüdükten sonra Karagöl’ü üstten gören bir açıklıkta durup nerede olduğumuzun farkına varıyoruz. Bu mola herkese iyi de geliyor aslında.

Hem dinlenmek hem de çevreyi gözlemlemek keyif veriyor herkese. 

Yıkılmış ağaçlar üzerinden yürüyüp anıtsal nitelikli ardıç ağaçlarına dokunup seyrettikçe bir başka ruh haline geçiyoruz sanki. Buralarda durup çevre hakkında bilgi paylaşımlarında bulunuyoruz dostlarımızla.

Ve zamana bağlı yaşamlar için kısa zamanda daha farklı yerler görme isteği ağır bastığı için göl sahiline inmeye başlıyoruz. Çevredeki Sarı nergisler, sıklamenler, çiğdemler ve diğer çiçekler her birimizde farklı anıların canlanmasına da vesile oluyor. Çiçekler diyoruz ama ille de kır çiçekleri… 

Göl kenarına indiğimizde sahilden içeriye doğru çekilmiş bir göl buluyoruz karşımızda. Bu mevsimde tam dolu olması gereken göl ne yazık ki suyunu kaybetmekte.

Göl kenarında grup olarak anı fotoğrafımızı çekip doğu sahilinden Karagöl’ü izleyerek yürüyoruz. Yüzlerce yıllık karaçam ağaçları arasından yürüyüp gölün taştığında suyunun aktığı yöne ilerliyoruz.

Arada küçük göletler oluşturarak ağaçların yansımasını bizlere sunan doğanın bu güzel sürprizlerini izleyerek Gökçay’a doğru iniyoruz.

Geçtiğimiz yerlerde küçük yaylalara, su kaynaklarına rastlıyor ve derelerin suyunu akış yönünde yürüyoruz. Ne zaman ki Gökçay’ın çağlayarak akışının sesini duyuyoruz o zaman yaklaştığımızın farkına varıyoruz. Küçük derelerin çaya ulaşmak için aceleciliğine tanık olurken karşımıza birde şelalecikler çıkıyor. Bu mevsimin güzelliği bu olsa gerek diyor ve bu ortamın keyfine varmaya çalışıyoruz. 

Gökçay bir yandan kıvrılarak akarken diğer yandan ona güç vermek için tepelerden aşağılara uçarcasına akan sulara bakıyor ve coşkumuzu çevremizdeki dostlarımızla paylaşıyoruz.

Günün sonuna doğru tepelerden bakınca suyu az gibi görünen Gökçay’ın kenarına kadar inmeye karar veriyoruz. O coşkulu akan çay ve o akışa kayıtsız kalmayan yaşlı ağaçlar, çiçekler ve gökyüzü…

Buradan ayrılmamak gerek diye düşünürken kapanan hava ve tek tük atmaya başlayan yağmur. Misafirliğin de bir süresi olduğunu fısıldıyordu hafiften kulağımıza. Gökçey kenarından ayrılıp yukarılara doğru tırmanıp gelişimizde kullandığımız rotanın yakınından bir başka patika bularak dönüyoruz.

Karagöl ve Gökçay ile olan gönül bağımızı sağlamlaştırarak bu özel yerlerden ayrılıp aracımıza doğru yol alıyoruz. Gökçay ve çevresinde bir başka zamanda kamp yaparak bu güzellikleri tekrar yaşamak dileği ile dönüyoruz. F 25

Bekle Karagöl; yine geleceğiz, bekle Gökçay; kekikler açıp keklikler öttüğünde orada olacağız…

Nasıl gidilir: Bölgeye gidiş için Beyağaç ilçe merkezine kadar asfalt yol ile ulaşım mümkün. Ancak sonrası için ilk 9 km orman yolundan tırmanış sonrasında ki 7 km orman içi kısmen tırmanış sayılabilecek yoldur. Arazi aracı ya da benzeri yüksek araçlar önerilir.

Ne yapılır: Çadırlı kamp dahil günübirlik piknik, yürüyüş ve Gökçay da yüzülebilir.(Yaz aylarında yangın tehlikesi yüksektir dikkatli olmak gerekir ) Yaz aylarındagölde su bulunmaz. Göl kurudur.

Yemeklik malzemeler ve diğer ihtiyaçlar Beyağaç ilçe merkezinden karşılanabilir. Yine ilçede lokanta, pideci gibi mekanlardan yemek ihtiyacı giderilebilir. Konaklama için herhangi bir tesis yoktur ancak acil durumlarda belki resmi kurum misafirhaneleri kullanılabilir.

Yürüyüş için rota hafif sayılır. Yerel rehber alınması ve kişisel hareketlerden (tek başına yürümek ve gezmek gibi) kaçınılması önerilir.